Era manhã,
Sabahtı,
Três da tarde,
Öğleden sonra 3'tü,
Quando ele chegou.
O çocuk geldiğinde.
Foi ela que subiu.
O kız çıktığında.
Eu disse: "Oi! Fica à vontade"
Ben "Merhaba! Keyfine bak" dedim.
Eu é que disse "Oi", mas ela não ouviu.
Ben "Merhaba" dediğimde o beni duymadı.
E foi assim que eu vi que a vida colocou ele pra mim ali naquela Terça-Feira de Setembro.
Ve eylülde bir salı günü, hayatın onu bana verişi, orada aynen böyle oldu.
E foi assim que eu vi que a vida colocou ela pra mim ali naquela Quinta-Feira de Dezembro.
Ve aralıkta bir perşembe günü, hayatın onu bana verişi, orada aynen böyle oldu.
Por isso eu sei de cada luz, de cada cor de cor.
Bu sebeple her anı, her sahneyi biliyorum.
Pode me perguntar de cada coisa que eu me lembro.
Hatırladığım her şeyi bana sorabilirsin.
A festa foi muito animada,
Parti capcanlıydı,
Oito ou nove gatos pingados no salão,
8-9 kedi salonda mırıldanıyordu,
Eu adorei a feijoada.
Ben etli fasülyeye bayıldım.
Era presunto enrolado no melão.
Kavun içinde jambon ruloları vardı.
E foi assim que eu vi que a vida colocou ele pra mim ali naquela Terça-Feira de Setembro.
Ve eylülde bir salı günü, hayatın onu bana verişi, orada aynen böyle oldu.
E foi assim que eu vi que a vida colocou ela pra mim ali naquela Quinta-Feira de Dezembro.
Ve aralıkta bir perşembe günü, hayatın onu bana verişi, orada aynen böyle oldu.
Por isso eu sei de cada luz, de cada cor de cor.
Bu sebeple her anı, her sahneyi biliyorum.
Pode me perguntar de cada coisa que eu me lembro.
Hatırladığım her şeyi bana sorabilirsin.
Ela me achou muito engraçado.
Kız benim çok komik olduğumu düşündü.
Ele falou, falou e eu fingi que ri.
Çocuk konuştu, konuştu bense gülmüş gibi yaptım.
A blusa dela tava do lado errado.
Bluzu yanlış taraftaydı.
Ele adorou o jeito que eu me vesti.
Kıyafetimi çok beğenmişti.
E foi assim que eu vi que a vida colocou ele pra mim ali naquela Terça-Feira de Setembro.
Ve eylülde bir salı günü, hayatın onu bana verişi, orada aynen böyle oldu.
E foi assim que eu vi que a vida colocou ela pra mim ali naquela Quinta-Feira de Dezembro.
Ve aralıkta bir perşembe günü, hayatın onu bana verişi, orada aynen böyle oldu.
Por isso eu sei de cada luz, de cada cor de cor.
Bu sebeple her anı, her sahneyi biliyorum.
Pode me perguntar de cada coisa que eu me lembro.
Hatırladığım her şeyi bana sorabilirsin.
Eu me lembro!
Ben hatırlıyorum!
tara la lala laa:)))
YanıtlaSil