30 Nisan 2013 Salı

Yemek Yapıyoruz #9

Şu hastalık beni ziyaret ettiğinden beri beslenmeme dikkat eder oldum mecburen. Karatay ablamın tavsiyelerine uyarak da aldığım 6 kiloyu 3 haftada vermeyi başardım hatta :)

Bu ayki yemekler de ona göre yapıldı tabii. Şekersiz topkekler yaptım mesela.



İlk defa denediğim kuru meyve keklerim çok güzel oldular. İçinde elma kurusu, hurma, kuru incir, kuru kayısı, ceviz, tarçın, muz, keten tohumu, yumurta, süt, kepekli ve normal un var. Şeker hiç eklemedim, gerek de yokmuş zaten.



Taze soğanlı, peynirli ve kuru naneli omlet. Hmmm çok güzel :)



Bulgur pilavı ve salçalı tavuk but yaptım. Bulgur pilavına bayılıyorum.


Bu da elma kurularından yaptığım şekersiz hoşafım :) Şekersiz de gayet güzelmiş. Bir süre sonra vücut alışıyor zaten şekersiz ve tuzsuz yaşamaya. Tabii kriz günlerini saymazsak :))



Bu da kıymalı lahana böreği dedikleri yemeğim. Önce beyaz lahanaları haşladım güzelce, sonra tepsiye dizip kavrulmuş kıymayı koydum arasına. Üzerine de biraz kaşar peyniri dizdim. Sebze yemekleri aşığı olarak bunu da çok beğendim.


Bu ay buranın balıklarını tanımaya karar verdik. Marketlerdeki görevlilerin tavsiyeleri üzerine alıp alıp deniyoruz balıkları. Bu tambaqui adında bir balık. Pirana cinsinden olmakla birlikte doğal olarak Brezilya'nın Amazon Nehri'nde bulunurmuş. Tadı güzeldi. Sağ tarafta kalan kaburga kısmındaki eti daha az lezzetliydi ama.


Bu da dil balığı kızartması. En sevdiğim balık diyebilirim sanırım bunun için


Izgarada levrek de sevdiğimiz balıklardan oldu.



Ve tartar soslu karidesler. Bu çok çok çok hoşumuza giden bir tarif oldu. Tartar sosun içinde mayonez, kornişon turşu, taze soğan, maydanoz, kapari, sarımsak ve karabiber var. Mayonez ve turşulardan dolayı tuz eklemiyorum ayrıca. Hepsini robottan geçirip 7-8 dakika kadar limon suyuyla haşladığım karideslerle karıştırdım tartar sosunu. Ve mutlu son :)

25 Nisan 2013 Perşembe

1 kare #2


Dün geceden ay manzarası. Keşke fotoğraf makinesi gözün gördüğü kadar güzel çekebilseydi...

24 Nisan 2013 Çarşamba

"Ahşap Boyama" Merakı

Kendime mutfağı hobi edinmek istemiştim aslında işin başında. Hergün değişik tarifler deneyip hem kendimi bu konuda geliştiriyor hem de mutlu oluyordum. Ama bir süre sonra baktım ki nimetle hobi olmuyormuş :) Yok onun tadına bakayım, acaba şekeri az mı oldu derken hoopp kilolar alınıyor. Bunu farkettikten sonra anladım ki kendime başka bir hobi bulmalıyım :)

Eşim de maketle uğraşıyor yıllardır, bana da maketi tavsiye etti ama hiç ilgimi çekmiyor ki maket işleri. Tankla tüfekle ne işim olur hem benim. Ben de kardeşime sordum bir tavsiyede bulunması için. Sevgili kardeşcağızımın da tavsiyeleriyle ahşap boyamaya merak salmış durumdayım.

Ahşap boyama yapmaya karar verdikten sonra o haftasonu eşimle kendimizi sanat malzemelerinin satıldğı bir kırtasiyeye attık. İşe yeni başlamam dolayısı ile başta sadece temel malzemeleri aldık. O gün heyecandan zor durdum boyama yapmamak için. Çünkü önce ortamı hazırlamak lazımdı tabii. Bizim yemek odası oldu hobi odası :) 4 odalı bu ev bize yetmez oldu onu anladık.


Ortamı da hazırladıktan sonra başladım işe. Aldıklarımın hepsini 2 günde bitirdim :) Heyecan ve istek had safhada olunca böyle oldu. Sonra eşim bana sürpriz yapıp kırtasiyeden birkaç parça daha almış; çok sevindim. "Ama bunları idareli boya" diye de tembihledi beni :)

Zaten o ilk heyecan geçtikten sonra biraz duruldum. Daha doğrusu olması gerektiği gibi yapar oldum. İlk günler boyaların kurumasını bile bekleyemiyordum. Haliyle işçiliği çok da güzel olmayan ürünler çıktı ortaya. Sabır, sabır, sabır... Her işin başı sabır işte :)

Bunlar da çıraklık dönemi meyveleri :)


Tabloyu süngerle 5-6 kat boyadıktan sonra dekupaj tekniği uyguladım.


Bu kutuda mumla eskitme ve dekupaj tekniği uyguladım.


Bu küçük kutularda da peçete dekupaj tekniğini uyguladım.


Soldaki cam kavanozu önce beyaz bir peçeteyi buruşturup tutkalla yapıştırdım. Daha sonra süngerle boyayıp vernikledim. Ortadaki kokuluğa peçete dekupaj tekniğini uyguladım. Sağdaki konserve kutusuna da şetirli boyama yapıp vernikledim.


Mumla eskitle tekniğini uygulayıp birkaç kat vernik sürdüm.


Bu peçetelikte de yine peçete dekupaj tekniğini uyguladım.

1 Nisan 2013 Pazartesi

Çirkin Ördek Yavrusu



Bu çirkin ördekle Brezilya'da da karşılaşmak varmış :) Portekizce derslerimizde bu hikayeyi okuyoruz şimdilik.

Kitapçık Portekizce hocamızın annesinin çocukluğundan kalma. Ne kadar güzel bir şey. Şimdi kızı o kitapçıktan yabancılara kendi dillerini öğretiyor.

İçinden bir de plak çıkıyor. Biz dinleyemedik tabii. Ama resmen nostalji kokuyor bu kitapçık :)



***Para nossa legal professora***

Eu encontro este patinho no Brasil também. Nós lemos este história para aula de Português nestes dias.

Este livrinho pertence à mãe de nossa professora de Português. Este é muito bonita. Agora, filha dela ensina da sua língua.

Livrinho tem um disco. Nós não podemos escutar mas livrinho cheira de nostalgia.




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...