Hava feci sıcak, yolu yarılamışız araba teklemeye başladı.
Eyvah, aman, sakın diyerek gideceğimiz yere kadar geldik. O sıcakta
dükkanların arasındaki tek şeritli yolda ilerleyerek park yeri arıyorduk.
Arabadaki sorun da artmıştı ama bizi yarı yolda bırakacağını hiç düşünmemiştik.
Trafikte beklerken önümüzdeki araba ilerledi ve biz işte orada öylece
kalakaldık.
Araba stop etti ve çalışmadı. 5 dakika kadar uğraştık ama olmadı.
Bu sırada arkamızdaki arabalar sakince bekliyorlar, kornaya basan dahi olmuyordu.
O sırada birkaç genç kızın camdan bana bir şeyler söylediğini farkettim. Bana
mı dediler ki diye düşünürken bunlar lafı uzatmadan geçtiler arabanın arkasına
başladılar arabayı itmeye. Arabayı çektik sağa, çok şükür trafik açıldı.
Kızlara teşekkür ettik ve ne yapacağız diye düşünmeye başladık ki kızlar geri
geldiler. Hızlı hızlı bir şeyler söylediler. Anlayamadığımı farkedince
İngilizce konuşmaya başladılar. İşte o an başladı bizim kurtuluşumuz.
Kızlardan biri “bize bırakın” dedi ve geçti şoför koltuğuna.
İki kız, bir erkek arkada başladılar arabayı vurdurmaya. Biz Emin’le
birbirimize anlamsızca bakıyoruz neler oluyor diye. Arabayı pazarın çıkışına
kadar getirdiler. Kızla oğlan tamirci bulacağız deyip gittiler ve yanlarında bir
adamla döndüler. Adam baktı, sorunu buldu. Arabayı çekiciyle aldırmayı
düşünüyordu ki şansa araba çalıştı. O sırada fena halde yağmur başladı. İnsanın
kafasında hasara yol açacak kadar güçlü yağıyordu. Emin’le bana “atlayın
arabaya, biz sizi arkadan takip edeceğiz” dedi kızlar.
Adamın mekanına vardık,
kızlar da yetiştiler bize. Adam sorunu bugün halledemeyeceğini söyledi. “Bugün
bu saatte açık yer bulamam, yarın pazar, pazartesi, salı yılbaşı nedeniyle
tatil. Bu iş çarşambaya kalır” dedi.
Araba çalıştı deyip alıp gitsek kendi tamircimizde
yaptırırız desek yolda kalmayacağı ne malum diye düşünüp, güvenmekten başka
çaremiz yok dedik ve çarşamba günü almayı kabul ettiğimizi söyledik. O sırada
tamirci, kızların bizim arkadaşımız olmadığını, tesadüfen yardım ettiklerini
öğrendi ve hayret etti bizimle bu kadar ilgilenmelerine. Biz de hala şaşkınlık
içerisindeydik tabii.
Neyse biz mutlu mesut hadi gidelim, taksi çağıralım derken
kızlar bizi bırakmadılar. “Arabada sıkışıp da gideriz” dediler ve zorla ikna
ettiler. Bunun üzerine biz de pizza ısmarlamak istediğimizi söyledik ve bizim
evin yakınlarında bir pizzacıya gittik. 4 saatlik mücadelenin ardından bir kutlama yapmak lazımdı
tabii.
O sırada kızlardan
birisi durumu telefonda annesine özetledikten sonra annesinin tepkisi “Bol bol
fotoğraf çekin” demek oldu. Burada yayımlanan bir dizinin Türkiye’de çekilmiş
olması buna en büyük etken olsa gerek. Yemekten sonra bizi eve kadar bıraktılar ve bol bol dua
aldılar.
Bugün arabasız kaldığımıza üzülüp ne yapsak acaba derken kızlardan
birinden mesaj geldi. Mesajda tamirciyle görüştüğünü, arabamızın tamir edildiğini,
bugün akşam 4’e kadar arabayı alabileceğimizi yazıyordu. Biz evden apar topar
çıktık ve arabamızı alıp alışverişimize başladığımız yerden devam ettik.
Şimdi hala şoktayız. Arabamız tam onların alışveriş yaptığı
standın önünde durup kalmıştı. Eğer onlarla karşılaşmasaydık, ışığa tutulmuş
tavşanlar gibi kalmamız kaçınılmaz olacaktı :)
Bizim için gerçekten enteresan bir gün oldu dün yaşadıklarımızdan dolayı. Elimizde ise, sorunu giderilmiş araba, Brezilyalıların sempatisi ve 4 güzel arkadaş kaldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder