Guará pazarında meyve standı |
Bu meyveyi 2 hafta önce Brasília'da Guará pazarında gördüm. Rengi ve şekli ilgimi çekti. Satıcıya sorduğumda adının "Pitaya" olduğunu ve bir Peru meyvesi olduğunu öğrendim. O hafta meyve stoğumu doldurduğum için almadım ama aklımın bir köşesine yazdım. Geçtiğimiz haftasonu ilk işim bu meyveyi almak oldu.
Daha önce nasıl kesildiğine, nasıl servis edildiğine ve nasıl yendiğine bakmadan tahmin ettiğim şekilde ortadan ikiye kestiğimde böyle bir görüntü beklemiyordum açıkçası. Morumsu-pembemsi rengi çok hoşuma gitti. İnternette gördüğüm kadarıyla içi beyaz veya dışı sarı olanları da varmış fakat içi ve dışı kırmızı renkli olanı daha lezzetliymiş.
Bir kaşık yardımıyla içinden bir parça çıkardım. Kaşıkla çok kolay yenebileceğini de öğrenmiş oldum. Minik siyah çekirdekleri aynı kivinin çekirdekleri gibiydi. Tadı armut, kivi ve bir çiçeğin karışımına benziyordu. Kesinlikle bir çiçek tadı vardı ama adını koyamadım ne yazık ki. Çok ferah bir tadı var bence. Oldukça sulu bir meyve oluşu da hoşuma gitti.
Tropikal bir meyve olan pitaya; dragon fruit ve ejder meyvesi olarak da biliniyor.
Potasyum, kalsiyum, demir, fosfor, protein, magnezyum ve C vitamini içeriyormuş.
Sadece taze meyve olarak değil, salatalarda, tatlılarda ve dekoratif amaçlı da kullanılıyormuş.
"Ben bu meyveyi bir daha satın alır mıyım?" sorusunun cevabı ise; "Kesinlikle, her hafta alacağım meyveler listesine adını yazdırdı bile."
Pitaya meyvesinin kaktüsteki görünümü (Fotoğraf alıntıdır) |
Fıstığım ben bu meyveyi 2008 yılında hollanda da görüp almıştım. Bizimkinin içi beyaz-pembe arası bir renkti. Galiba tam olgunlaşmamış. Ve aynen seninde belirttiğin gibi pempe kiviye benzettim iç görünüşünü. Tadı ise evet armut gibi!! veya başka bir şey bende brezilyada senin yanında olsam sabah kahvaltısı dahil her gün yerdim bundan herhalde..Afiyet olsun kuzucuğum.. Canımsın..
YanıtlaSil