24 Kasım 2013 Pazar

Tiyatro Kafe Deneyimi

Türkiye iznimizin İstanbul ayağında bir türlü gidemedik tiyatroya. Günler önce aramamıza rağmen boş yer bulamadık hiçbir sahnede. Ankara'ya bıraktık biz de tiyatro işini.

Ankara'ya vardığımız gün ilk iş internetten tiyatro bileti almak oldu. Hoş Ankara'da da istediğimiz güne oyun bulamadık. Gideceğimiz sabahın bir önceki gecesi vardı bir tek. Artık valiz hazırlamayı bırakır tiyatroya gideriz dedik :) ve 15 gün öncesinden aldık bileti.


Oyunun adı "Dehşet Odası" idi. En çok ilgimizi çeken de oyun hakkındaki bilgi oldu: "Sizi koltuklarınıza çivileyecek bir gerilim, şu ana kadar izlediğiniz oyunların dışında yepyeni bir tür... Korku-gerilim oyununda +16 yaş sınırı bulunmaktadır."

Çocukluğumdan beri tiyatronun ayrı bir yeri olmuştur bende, daha doğrusu bizde, bizim ailede. Babam tiyatro sezonu başlar başlamaz hepimizi toplar götürürdü :) Çok küçükken aşıladı tiyatroyu bize babam ve annem. Oyun ilgimizi çekmese dahi kimseyi rahatsız etmeden oturmayı öğrendik koltuklarımızda. Sanata, sanatçıya, insana saygıyı öğrendik o koltuklarda. Sinemalar bana hep soğuk gelmiştir, tiyatro samimiyettir, çocukluğumun bir parçasıdır.

Fakat bu gideceğimiz tiyatro daha önce hiç görmediğim hatta adını dahi duymadığım cinstendi; tiyatro kafe! Yani siz herhangi bir kafeye gider gibi masanıza oturuyorsunuz, patlamış mısır eşliğinde içeceğinizi söylüyorsunuz ve siz içeceğinizi yudumlarken küçücük bir odada oyun sergileniyor. 


Hatta elimize adresi alıp tiyatro sahnesini ararken bir apartmanın önünde durduk ve "burasıymış" diye kalakaldık. En üst katta bir dairenin bir odasında oynanıyor oyun. Sahnenin etrafında masa ve sandalyeler var. 







Avantajı da dezavantajı da var bence bu durumun. Dikkat dağılması çok olası bir kere oyuncu için. Ki bir iki yerde farkettim ben bu dikkat dağılmasını ama alışmış olmalılar ki çabuk toparladılar. Gerçi öyle çok gürültü olmuyor odada, oyunun müzikleri bastırıyor ufak tefek hışırtıları. Tiyatro'nun kurucusu Cantuğ Turay 2005 yılında kurduğu tiyatro kafe için büyük bir risk alıp öyle başladıklarını dile getiriyor. Görünen o ki muvaffak da olmuşlar. Oyunlara bilet bulmak oldukça zor. Ben sadece 1 oyunlarına gidebilmiş durumdayım ama Türkiye'ye gider gitmez ne yapıp edip bütün oyunlarına gideceğim.




Oyun için ise şunu söyleyebilirim; mükemmel ötesi! Oyunculuk güzeldi, 3 kişilik bir oyundu ama ondan daha da güzel olan senaryoydu benim için. Müthiş bir senaryo. Neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz. Afişlerindeki tanıtımın bu kadar iddialı olmasına hak veriyorsunuz. 

Oyundan çıktıktan sonra afişlerinde senaristin adını göremedim. Çok uzun uğraşlarım sonucu senaristi ve oyunun orijinal adını buldum: Anthony Horowitz Mindgame.

Gerçekten de tam bir akıl oyunu. Kesinlikle gitmenizi tavsiye ederim. Herhangi bir oyunları da olur, ama o havayı solumalısınız. Ortam, enerji çok güzel.

Güzel iş çıkarmışlar, başarılarının devamını dileriz :)

Fotoğraflar alıntıdır.

Tiyatro Kafe - Ritüel Sanat Merkezi
Tunalı Hilmi Caddesi No:111/8 Kavaklıdere/Ankara
Telefon: 0.312 426 89 07

4 yorum:

  1. Yazdığım cevabı bir de buraya kopyaladım çünkü son yazın buymuş..Haa bir de ben bayılırım Tiyatroya, sahne, sahne arkası veya oyun yazarı olsaydım keşke:( Tanıtımın için teşekkürler..,

    Güzel kız; maillerim çooook birikmiş onlara bakarken gördüm bana yazdıklarını.. Hatıraların Ayak İzleri tamamen yaşanmış, tamamen gerçek ve fotoğraftaki sokakta geçmiş bir anı serisi..Fotoğrafların birçoğu internetten buldum. Tabii o küçük kız fotosu ve birkaç foto tamamen benim kişisel arşivimden. Hatırladıklarımı yazdım daha da yazacak çok şey var..Hatta İzmirde o hatıralarda adı geçen bir arkadaşım tesadüfen bloguma rastlamış okumuş ve tam 40 yıl sonra bana mail attı..

    İşte böyle güzel kız..Anılar içimde kalan mahsunluklar..Yazıyorum, yazmaya da devam edeceğim. Okuduğun ve düşüncelerini paylaştığın için teşekkürler..Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Hatıraların Ayak İzleri" serisi büyük emek ve özveri isteyen bir şey. Baştan sona okuyacağım inşallah. Başarılarınızın devamını dilerim. Görüşmek dileğiyle :)

      Sil
    2. Kalbimi bıraktım sana..Sevgiyle de sarıldım..
      Haa bir de kelime doğrulamayı kaldırsan, yorumlar ya direk yayınlansa, yada onaylayıp yayınlasan. Bu şekli zor oluror diye okurlar çok yorum yazmaz sana, sende okunmuyorum sanıp üzülürsün..Canım...

      Sil
    3. Çok teşekkür ederim. Uyarını dikkate aldım ve kelime doğrulamayı kaldırdım. Hiç farkında bile değildim açıkçası, söylediğiniz iyi oldu. Görüşmek dileğiyle, tanıdığıma çoookk memnun olduğum güzel insan...

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...